1 SENE 12 EYALET 15 ŞEHİR 40.409 MİL

Aslında her şey işte uçağa bindiğim bu andan itibaren başladı ve üzerinden 1 yıl geçti bile. 18 Mayıs 2016'da bu saatlerde Atatürk Havalimanı'nda alemle vedalaşıyordum. Taşımakta zorlandığım valizlerimi teslim edip pasaport kontrolünden geçip uçağı bekleme vakti gelmişti. Amerika'ya taşınma kararını almakla taşınmak arasında geçen süre sanki göz açıp kapayıncaya kadar geçmişti. O kadar hızlı olmuştu ki her şey ve artık uçaktaydım. 

Uzun süredir yapmak istediğim, hayalini kurduğum şeyi gerçekleştirmek için yola çıkmıştım. Peki geçen 1 senede neler mi oldu? 

Neler olmadı ki? Gelin bir bakalım.

-Önceleri tatlı bir heyecan. Cheesecake Factory, In n Out bile görünce heyecan duymalar, sonrasında alınan kilolarla cebelleşmeler:p Walmart'ta alışveriş yaparken delicesine eğlenmeler, hayatın daha kolay olduğunu düşünerek bolca keyif sürmeler

-2.500 dolara convertible araba alabilme keyfi (hala aynı arabayı kullanabiliyor olmanın keyfi ise daha başka:p)

- 1 seneye taşınılan 4 ev sığdırabilme (ps: taşınmak iğrenç bişey!)

-Ev arkadaşı ile yaşama gerçeğine alışmak, tek başına eve çıkmak öyle kolay olmuyor burda maalesef

-Günlük hayatta tanımadığınız yüzlerce insanla selamlaşmaya, birbirinize gülümsemeye, halini hatrını sormaya alışmak ve bundan keyif de almak

-Egolardan, title.lardan uzak, daha basit ve yalın hem de yaşam kalitesi daha yüksek güzel bir hayat sürebilmek

-Aileni deli gibi özlemek

-Bazen eski işini,hem mağazanı hem bankanı, bazen dostlarını, bazen Yeniköy'de yapılan brunchları, İstinye'de içilen kahveleri özlemek, hatta galiba "bazen" yerine "hep" özlemek.

-Gördüğün her fotoğrafta delicesine orda olma isteği ama asla gerçekleşememesi,

-Bebeği olan arkadaşlarının bebeklerini delicesine mıncıklama isteğinin oluşması, kaçırdığın düğünlerde dans etme, doğumgünlerinde içip dağıtma isteği, dostunun telefondaki mutsuz sesini duyman ve ona sarılarak her şeyin daha iyi olacağını söyleme isteğin ve daha niceleri...Hiçbirini gerçekleştirememen ve bunun bir fil gibi göğsüne oturması...

-Diğer bir yandan gerçek dostlarının kimler olduğunu görmek, seni arayan soranların değerini daha fazlasıyla bilmek.

-Bazen her şey sanki sana karşıymış, dünya sanki sen başarısız ol istiyormuş gibi hissetmek ve çaresiz kalmak

Ve bu sene içerisinde belki beni eeen çok yoran ama bir yandan da en çok mutlu eden şey...

-12 eyalet, 15 şehir ziyaret etmek..Bir hostes ya da pilot tadında fazlasıyla uçakta geçirdim bu seneyi. Bazı şehirlere 3 kez gittim geldim onlardan hiç bahsetmiyorum bile zaten. Alaska'sından Atlanta'sına, Columbus'un dan San Diego'suna kadar doğusu, batısı demeden bir oraya bir buraya gittim. Toplamda 40.409 mil yol yaptım, yani dünyanın çevresini 1 kez döndüm, ikinci turu çoktan yarıladım bile. Daha da önümde bolca seyahat beni bekliyor. 

Öylesine çok iniş çıkışlarla dolu geçti ki bu 1 yıl. Kelimelerle anlatmak, bir yazıya sığdırmak çok mümkün değil aslında. Bana çevremden çok soran oldu;

"Alışabildin mi?"

Sanırım bu hiçbir zaman kolay kolay alışılacak bir şey olmayacak, hele ki bu kadar çok özlemek varken ama mutlu muyum kısmını soracak olursanız, kesinlikle!

Çıktığım konfor alanı bana yeni fırsatlar ve umutlar vermeye devam ediyor. Daha nice yeni yıllar da önümde beni bekliyor. 

30um benim için oldukça özel bir yıl oldu, bakalım romanın diğer sayfaları nasıl dolmaya devam edecek?

Ama size bir şey söyleyeyim mi? 

Tüm zorluklara rağmen mutluyum, dahası fazlasıyla umutluyum...:)

Bu yazım için arşivimden fotoğraf seçmeye çalıştım ama bu bile yazıyı yazmamdan uzun sürdü, o yüzden sadece gittiğim şehirlerden birkaç fotoğraf ekleyeceğim:) Biraz olsun bu seneyi anlatır belki diye. 

Sevgiyle ve en önemlisi mutlulukla kalın

San Diego

Grand Canyon- Arizona

Anchorage-Alaska

Anchorage-Alaska

Hoover Dam- Las Vegas

Chicago

Denver- Colorado

Columbus-Ohio

 

Ö,